içimde bir deprem kuşağı! geçiyorum geç kalınmış bir günden. yanım yörem insan ama yalnızlığım dökülüyor üstümden!
yalnızlığın tükendiği yer nasıl bir yer acaba? orada mutlumu insanlar? geceler acıtmıyor mu orada?
seslerin
içinde bir ses aradığım ama yok. m.ö. bir tarih gibi ama tarih
kitaplarından değil şiirlerden çözüyorum sevginin tarihini.
adımlarımı
uydurup dünyanın dengesine yürüyorum. sokaklar dar, caddeler insafsızca
vuruyor yokluğuna. üstelik varacak bir yerimde yok, nede geç
kalmışlığım. yinede aceleci adımlarım. ya ben baharı kovalıyorum ya
bahar beni bulduğu yerde dövecek.
sonra durup dünyanın ortasında sövüyorum, geçmişi kopçalı bir hayatın tüm yalnızlıklarına.
dönüyorum
kendime. savurup atıyorum yalnızlığa neden her şeyi. yakıyorum geceyi.
şimdi çekip gitmeli bir dostun özlenmiş sohbetine. rakıya meze edilmedi
bir tutam şiir, biraz felsefe.
rakısı az, muhabbeti çok olmalı gecenin. sabaha yakın bir yerde durup tüm gizler ayan beyan ortaya dökülmeli.
sessizliği
bulmalı sonra sokaklarda. arayıp bulmalı ankara’nın tüm çıkmaz
sokaklarını. kendine kızmalı orada, yalnızlığı diline pelesenk edipte
olmadığına, olamayacağına.
olmaz ya, oturur beklersin çıkmaz
sokaklardan birinde, geçmişten geçmişinden bir ses. boğazında bir
yırtılmanın sesiyle beklersin. ağlayamazsın her şeye rağmen, yutkunursun
ağlamayı.
niye bulamadım bilmiyorum ama ya herkesten önce vardım
ya da geç kaldım tüm aşklarıma. zamanı bir tuttursaydım oysa, iki
kişinin yapboz hayatlarından mükemmeli bulurmuyduk acaba? şimdi yeri
değil belki ama:
kusura bakma sevgilim
senin gittiğin yoldan
ben sana geldim!
daha söz kalmadı söylenecek.
dostlar, kardeşler, gülmenin vakti geçmiş, vakit gözyaşlarının zorbalığında!
1 yorum :
"Değerli bir yalnızlık" okunuyor yazılarında :)
Yorum Gönder