ali kemal: Ankara

15 Aralık 2013 Pazar

Ankara

kimliğime işlemiş kent. ben bu kente mi dönüştüm kent ben mi oldu biraz bilmiyorum, bildiğim bu kentin grisini çok sevdiğim. hani istanbul için söylemiş ya şair en çok geri dönmesini severim diye. benimki de biraz o hikaye. nereye gitsem geriye dönmek hevesi.




adımlamadan geçmediğim pek sokağı kalmadığından mıdır bilmem ama bazı mekanların sokakların tarihi sizle bir gelişir. son yazlık sinemanın yerinde şimdi yükselen binaların inşasına tanıklık etmişsinizdir. kızılay'ın trafige kapandığı metro istasyonunun inşasının olduğu döneme de tanıklık etmektir. o kapanan atatürk bulvarında kurulan standlardan birinden almaktır gülmekten okuyamadığınız ilk aziz nesin kitabınızı.


soğuk yüzünden şikayetçi olsanız da zaman zaman, karın en yakıştığı kent bilirsiniz ankarayı. kaleye bir gün çıkarsanız yanınızda mutlaka sevgiliniz olmalı, bunu çok iyi bilirsiniz ve farkedersiniz ki siz kaleye hiç çıkmadınız. içinizde ağrıyan bir griliktir ankara. bir kentin kültürünü nasıl zamanla yitirdiğini görmüş olursunuz siz büyürken kent silikleşmiştir yavaşça. ne de güzeldin sen iyi kalpli üvey annem, sen ve senin döver gibi sevmelerin, oysa artık döver gibi sevmiyor, resmen dövüyorsun işte.


sakarya'da serseri mayın dolaşmak güzeldir mesela. kader'i her gördüğünde: nasılsın kader? iyiyim abi, ne olsun? ki bunu günde 40 defa sorup aynı cevabı alırsınız. aynı kırıklık sesinde ve gülen bir yanı vardır hep o sesin. her geçişte 3 - 5 bırakırsınız eline, bazen cebinizde bozuk olmaz utanır, saklanarak geçersiniz kader görmesin diye. o teşekkür de ki samimiyet olmaz başka hiç bir yerde.


kumrularda bir zamanlar sonbahar geçerdi ve siz görürdünüz o geçen sonbarı. sonra kumrulara kızılay trafigi akmaya başladı kumrulardan mevsimler çekilip gitti. bir kentin nasıl çirkinleştiğine tanık olmak ve bir şey yapamamak.


güven park'ın eski ağaçlarının yerinde toz ve beton olduğunu görmek acıtır canınızı. çocukluğunuzdan beri bir türlü bitmeyen yamuk kızılay binasını o yarım yamalak haliyle bile çok işlevsel bulursunuz bazen. kanıksanmış bir kent dekoru olup çıkmıştır o da gözünüzde.


bazı yerlerin nasıl tuhaf bir evrim geçirdiğine tanık oldukça içinizin acıdığı yerler olur. herşeye rağmen sevilir bu kent. çocukluğunuz saklı kalmıştır bir yerlerde. canı yanar kent eksildikçe.

Hiç yorum yok :