cennetten çalınmış bir günü yaşadım
cennet dediğiniz yer neresi
nasıl gidilir
neler var içinde bilmem
ama yaşadım o günü
saçsanız beynimi şuracığa
siz de görürsünüz
2 Ağustos 2015 Pazar
14 Mart 2015 Cumartesi
İç Deniz
Her mesafe biraz uzak
Ankara'nın lacivert denizine
Her yön biraz ketum
Kötümser tüm çıkmaz sokaklar.
Ankara'nın lacivert denizine
Her yön biraz ketum
Kötümser tüm çıkmaz sokaklar.
27 Ocak 2015 Salı
İkra
Adam;
Bozkırın divanesi,
Ayakları çatlatır kurumuş toprağı,
Elleri yağmur toplarken.
Saçlarında gün ikindi bir göçmen kuş
Dağlı bir deli.
Bozkırın divanesi,
Ayakları çatlatır kurumuş toprağı,
Elleri yağmur toplarken.
Saçlarında gün ikindi bir göçmen kuş
Dağlı bir deli.
19 Aralık 2014 Cuma
Hiçe Giderken Sana Denk Gelince Yazıları - 3
Tüm sorular sorulmuş, alınmış boyun ölçüsü. Geberene kadar dinlenilmiş bir deli kuş. Kederli bir asfalt ezilmiş ayaklar altında. Çok gece geçilmiş bir başına. Sorulacak sorular kalmış yine de. Bir şeye benzemez de bu hayat, sonuna kadar sen kal yanında yine de.
Tüm sessizliği silmişti bir sazın bam teli. Emanet edip gün görmemiş acıları o yalnız ağaca, düştüm saçlarının dalgalarına. Bir gri göğü pay ettik bir göçebe kuşla. Yağmur kaldı bana yüzümün bin yıllık yatağında. Dur daha, zor değil baş etmek acılarla. Daha düşülecek gözlerinden, öpülecek dudağının kıvrımından.
6 Kasım 2014 Perşembe
köprü
Hiç ile yer arasına kurdum ipten köprümü
Yaşamdan ince, ölümden keskin
Herkesten önce düşüp kendi boşluğuma
Sokaklarımı serdim ayaklar altına
Yaşamdan ince, ölümden keskin
Herkesten önce düşüp kendi boşluğuma
Sokaklarımı serdim ayaklar altına
5 Kasım 2014 Çarşamba
Hiçe Giderken Sana Denk Gelince Yazıları - 2
Zaman bir yanılgıydı aslında. Bir günden geçerken diğer güne, ne olmuş sığıvermişsen yüreğime? Sen mavi bir kadın. İstediğin renge boya diye önüne serdiğim hayatın sahibi.
Sorularla dolu kafam. Çok sorunlu, az cevaplı. Üstelik hiç bir cevabı mutluluğa yaklaşmamış bir adamın en sorunlu hali. Şimdi tek soru kendi mutluluğunu veriyor hayata: Doğru kadın karşında mı?
Tüm yolları sana çıkan bir şarkıyı söylüyorum şimdi. Gecenin tüm sesleri çekildikten sonra, birbaşınalığıma. Tüm çıkmaz yolları bilirim ezbere. Tüm yok oluşları. Bir şarkıyı yazıyorum ilk defa. Ay ışığında ağaran bir uzaklığa.
Sorularla dolu kafam. Çok sorunlu, az cevaplı. Üstelik hiç bir cevabı mutluluğa yaklaşmamış bir adamın en sorunlu hali. Şimdi tek soru kendi mutluluğunu veriyor hayata: Doğru kadın karşında mı?
Tüm yolları sana çıkan bir şarkıyı söylüyorum şimdi. Gecenin tüm sesleri çekildikten sonra, birbaşınalığıma. Tüm çıkmaz yolları bilirim ezbere. Tüm yok oluşları. Bir şarkıyı yazıyorum ilk defa. Ay ışığında ağaran bir uzaklığa.
7 Ekim 2014 Salı
Hiç'e Giderken Sana Denk Gelince Yazıları - 1
Piyangodan çıkmış büyük ikramiye gibisin. Ben amorti kazandım diye bakmaya bile gerek duymazken büyük ikramiyeye, orada sen varmışsın aslında.
Oysa ben hep olmazımın peşinden yürüdüm. Beklemeyi büyütür, özlemekle avunurdum. Oysa unutmuşum özlemek ne gerçekte, sevilmek ne?
Oysa ben hep olmazımın peşinden yürüdüm. Beklemeyi büyütür, özlemekle avunurdum. Oysa unutmuşum özlemek ne gerçekte, sevilmek ne?
27 Eylül 2014 Cumartesi
Kadın ve Sahiplenmek Üzerine
Epeydir bekleyen bir yazı olacak galiba bu. Kadınlar ve onları sahiplenen erkekler üzerine. Hani o meşhur söz üzerine gelişecek bir yazı olacak bu; Allah sahibine bağışlasın! Ataerkil üstünlüklerimiz, kadına verdiğimiz değer üstüne bir yazı olacak bu. Nazım'ın dediği gibi sofradaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadın'ın sahipliği üzerine olacak bu yazı. Biraz saçmalanacak, belki biraz gerçeğe vurgu yapacak bu yazı. Daha başındayım kestiremedim gelişimini.
24 Eylül 2014 Çarşamba
Aptallığa övgü
Vazgeçmek mevzu dolanıyor kaç gündür kafamda. Hangi filmdi hatırlamıyorum şöyle bir cümle hatırladığım kadarı ile; "ilk görüşte aşka inanır mısın? Ben inanırım. sokaktan geçerken bir kızla karşılaştım. Adını, adresini, yaşadığı yeri öğrendim. Kapısını çaldım ve kendisini sevdiğimi söyledim. Başka birisini seviyordu, nişanlıydı ve yakında evlenecekti. Akıllı bir adam bu durumda vazgeçer, döner arkasını gider. Bir aptalsa o kızın peşine düşer ve kendi düşleri olsun diye boşa çabalar. Ben o kapı yüzüme kapanıp sokağa döndüğümde dünyanın en aptal adamının ben olduğumu ispatlamaya karar vermiştim." Belki de ben uydurdum bunları şimdi. Emin değilim ama vazgeçmeyiş böyle bir şey olmalı. Evet vazgeçiş en doğru hareket olarak görülebilir o an orada fakat dünyanın en aptal adamı olduğunu ispat etmekten daha kolay kendini akıllı ispat etmek.
20 Eylül 2014 Cumartesi
Gelmeyene
hiç gelmese bile o beklenen, beklenen zamanı güzelleştiriyor beklenen. en çok da o zaman denen yanılsamayı. az rakı, bir sürü dize, saçmalanan anlar, özlenen, uzaktan kıskanılarak bakılan zamanlar. hepsi kıymetli kendince bu vakit içinde. x e bir değer verin bu durumda, atıyorum saat diyelim, hadi olmadı yıl mesela. sonra y için diyelim ki hayat. sonra x in y düzlemi üzerindeki ilerlemesini izleyelim mesela oturup zaman denen o yanılsamanın kıyısında z ye verdiğimiz sabrı alıp yanımıza.
11 Eylül 2014 Perşembe
özledim
sırtının sıcaklığını özledim en çok da ya da aklıma ilk gelen o oldu. gözlerin, yüzün, dudakların, sesin değil de neden sırtın çok iyi bilmiyorum. "özlemek dostluktandır, dostluğundan öte bulmalıyım seni" diyen şairle de var bir kavgam (ahmet telli). ben gece yarılarını geçerken özlemekten başka bir şey yoksa elimde kaybettiklerim mi çok hayatta?
9 Eylül 2014 Salı
Su
Bir yağmur gelse, gümbürtüsü, rüzgarı, fırtınasıyla.
Alsa aklımı başımdan.
Rüzgar esse, su götürse günü,
Kiri, karanlığı.
Bir normallik kalsa bana,
Herkesden çok, delilerden az.
Alsa aklımı başımdan.
Rüzgar esse, su götürse günü,
Kiri, karanlığı.
Bir normallik kalsa bana,
Herkesden çok, delilerden az.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)