ali kemal: Yarı Ölümlü

14 Eylül 2015 Pazartesi

Yarı Ölümlü

En olmaz yerindeyim dünyanın. Issızlığını tenimde duymadığım yer yok. İki değirmi taşı arasında ufalana ufalana tükeniyorum. Acıyan, ağrıyan bir yer oluyor tenimde sonra. Bir gün cevap alamayacağım monologlarım olmasına korkuyorum en çok. En çok boşluğa konuşmaya. Bilmezler içinde bir boşluk taşımayanlar, boşluğa konuşmanın çaresizliğini. 


Uzakta, çok uzakta bir kadın. Ne gözlerinin içinde oturmuşluğum, ne teninde yanmışlığı var tenimin. Bir yudum suyun geçirmesi gibi susuzluğu, tüketiyor ıssızlığımı (farkında bile değil).  Hayata kıvrak bir bakışla en güzelini (kendi sınırlarında hep güzel aslında) yaşıyor yaşayacağı her şeyi. Devler ülkesinde cüce bir güliverim aslında. Ayaklar altında ezilip gidecek. Farkında değil, farkında değildim, ben onun yolunu çok gözlemişim aslında.Ufkumda hep su, hep mavi, hep kızıl bir gün doğumu. 

Uzakta, çok uzakta bir gün diliyorum galaksinin son gününde. Yanında, yangınında. Bile bile lades bu aslında. En bilinir haliyle, en bilindik halinde. İyelik eklerini boş versek de bir şekilde. Hani ya sussan, ben gülmem bu kadar. Güleceğim her şey senle gider. Ben güldüğüm için borçlu kalmam kimseye.

Monoloğum uyku haline. Yarı ölümlü bir hal, belki en gerçek. Ah bir kadeh rakı olsa ya şimdi. Ben gözlerimi onla buğulasam. Güzel uyu, güzel rüyalar gör. bir gün cevap vermezsen, beni de sustuğun yere götür. Çünkü ben nerede susarsam sen orada gözlerimin içinde olacaksın. 

Hiç yorum yok :