ali kemal: Birden Bire

12 Eylül 2015 Cumartesi

Birden Bire

     Bir kadının dudağından dökülen en güzel kelimedir belki çoğul bir bizlik. Şunu da yapalım mı? da ki o gizli özne olma haliniz. En sevdiğiniz halinizdir zaten, şimdiki zaman içinde, bir kadının aklından geçen bir cümlede gizli de olsa özne olma haliniz. Uyuyalım mı? Öpmek yok. Peki ya burnunu saçlarının arasına gömüp, tek duyduğu koku saçların kalana kadar öylece durmak? serbesttir bu, zaten akla da gelmemiştir kendisi uyurken oturup ezber ettiğini suretini. 



    Bir kadının kafanızda yer etmeye başladığı bir yer vardır mesela. O yeri kaçırırsanız, ki isteye isteye bırakırsınız bir yerden sonra ipin ucunu, o kadınla uyur, o kadınla uyanırsınız. Fark etmeden öyle çok şey katmış olur ki hayatınıza, ne siz fark edebilirsiniz bunu, ne de kendi farkında olur. Öyle bir gün gelir ki fark edersiniz ki soluk almasa durur dünya. Aşk mı? o yabancı bir ülke sadece. Seninle en kötü güne uyanacak kadar çok seviyorum denir mi bir kadına aşkla? denir galiba.

    Ellerimin izinden biliyorum ben dünyayı, o kadar yürümüşlüğüm var hayatta. Bilirim insanın göğsünün orta yerindeki boşluğu. bilirim çünkü birini de ben taşırım gocunmadan yüküne, ağırlığına.  Ne doldurabilirsiniz onu, ne de eksiltir hayat boşluğu. Yaşamak saydığımız neyse artık o boşluktan ibarettir bir yerden sonra.

    Bir kadından duymayalı çok olan kelimeler, anlamlar, cümleler duyar olunca insan sudan çıkmış balık gibi kalıyor mütemadiyen o çok bildiği hayatın ortasında. Bazen hiç belli olmuyor bir kadının soluğunuz olma süresi. bazen bir ömür, bazen bir an. 

Anların insanlarıyız biz. öldüğümüz kadarını yaşamadık dünya üstünde.

Hiç yorum yok :