ali kemal: Aptallığa övgü

24 Eylül 2014 Çarşamba

Aptallığa övgü

Vazgeçmek mevzu dolanıyor kaç gündür kafamda. Hangi filmdi hatırlamıyorum şöyle bir cümle hatırladığım kadarı ile; "ilk görüşte aşka inanır mısın? Ben inanırım. sokaktan geçerken bir kızla karşılaştım. Adını, adresini, yaşadığı yeri öğrendim. Kapısını çaldım ve kendisini sevdiğimi söyledim. Başka birisini seviyordu, nişanlıydı ve yakında evlenecekti. Akıllı bir adam bu durumda vazgeçer, döner arkasını gider. Bir aptalsa o kızın peşine düşer ve kendi düşleri olsun diye boşa çabalar. Ben o kapı yüzüme kapanıp sokağa döndüğümde dünyanın en aptal adamının ben olduğumu ispatlamaya karar vermiştim." Belki de ben uydurdum bunları şimdi. Emin değilim ama vazgeçmeyiş böyle bir şey olmalı. Evet vazgeçiş en doğru hareket olarak görülebilir o an orada fakat dünyanın en aptal adamı olduğunu ispat etmekten daha kolay kendini akıllı ispat etmek.



Hele günümüz ikili ilişkilerinde bu akıllı adamlar, kadınlar daha bir çok. Kendilerine uymayan ne varsa artık o an döküyor ortaya ve "bu iş olmaz" ile gidiyor yoluna. Ben galiba bu çağa pek uymuyorum bu yüzden. Başka bir zaman diliminde, başka bir evrende, başka bir dünyada daha bir rahat olurdum sanki. Bir zaman o kadar çok beklemiştim ki hiç gelmeyeceğini bildiğim birini, zaman zaman neyi ve kimi beklediğimi unutmuştum. Yine de beklemiştim.

Bir başka bekleyişin orta yerindeyim yine. Biliyorum ay kadar güzelsin işte. Benimse dünyanın en çirkin çocuğu olmaktan öte yok bir vasfım. Biliyorum olsa olsa ölmekle yalnızlık yakışır bana. Altı üstü bir deli yürür geçer dünyadan. Yine de bazen bir türkü tutturuyorum, en coşkulu en sevdalılarından bir türkü, günün içinden bir kurşun gibi geçiyorum. Ya sesini duymuşumdur o gün de ne hikmetse ya da seni görmüşümdür. Ben biraz yaşlandım galiba bu dünyaya.

Vazgeçersem ne o delilikler kalacak sanki elimde, ne de şu yazılar. Boş, Bomboş bir teneke kadar çok ses verip hiç bir şeyi anlatmak düşecek sanki bana. Hani ya düşecek sanki tüm siperler zulmün önünde. Tüm denizler çekilecek sanki, tüm dereler kuruyup kalacak. Oysa dedim ya, altı üstü yalın ayak, biraz divane geçip giderim insanların arasından da yokluğumu farketmez kimse.

Belki de hiç düşünmedim aslında vazgeçişi bile. Belki sadece korkulu bir düşten uyandım. İçim kararmıştı, onu akladım. Akıllanmadım.


Hiç yorum yok :